Paralimpik oyunları son yıllarda gelişme gösteren, hepimizin yeni yeni aşina olmaya başladığı bir spor.
Karaman Oturarak Voleybol ekibi Antrenör Aziz Hopyar hocamın emekleriyle ilk defa 2015 yılında bu yola engelleri aşmak amacıyla girdiler ve çok da başarılı ilerlediler. O günden bu güne turnuvalar boyunca gözlemlediğim, dikkatimi çeken bir tabloya değinmek istiyorum. Her konuda olduğu gibi sporda da cinsiyet üstünlüklerinin söz konusu olması…
Karaman’da da Engelli Voleybol Takımı için oyuncu seçmelerinde erkeklerin kadınlara göre daha fazla katılım gösterdiğini , kadın oyuncu bulma sıkıntıları yaşadığımızı söyleyebilirim.
Biz engelleri aşarak ilerlerken , gördüm ki toplumum tüm kesiminde hala aşılamayan bazı engeller var. AŞILAMAYAN TOPLUMSAL BASKILAR, KALIPLAR. Toplumda egemen olan cinsiyet kalıp yargıları çevrede hala devam ediyor.
Kadınların daha çok ev içi alana hapsedilmeleri, ev içi sorumluluklarla tanımlanmalarına neden olmuş. Ev işlerinin dışında spora ayıracak yeterli zamanlarının olmaması, evde yapılması gereken işleri öne sürerek spora zaman mı var diyen baskılar. Hal böyle olunca da sporda ilerlemeye uzak kalmaları.
Son yıllarda kadınların spor yaşamına katılımları dünyadaki sosyo-ekonomik gelişmeler doğrultusunda artış gösteriyor. Park ve bahçelerdeki egzersiz aletleri sayesinde, gün içinde spor yapan kadınlara daha sık karşılaşmamıza rağmen branşlara katılım konusunda sayılar maalesef bunu desteklemiyor.
Cinsiyetler arasındaki fizyolojik ve biyolojik farklılıklar ve bunun oyun performansına etkisi birçok bilimsel araştırmaların konusu. Hepimizin günlük yaşamda tanık olduğu örneklere yönelelim ; okul bahçelerine baktığımızda küçük yaşlarda bile erkek çocuklarının okul beden eğitimi derslerine katılımının daha fazla olduğunu görüyoruz. Kadınların spora katılım düzeylerinin erkeklerden daha düşük olmasının nedeninde ‘Spor ortamında dezavantajlı konumdalar mı ? Spor ortamında gerekli mi görülmüyoruz ? ‘ soruları akla geliyor.
Tüm bu sorulara ve baskılara inat ben çok uzaklara gitmeden kendi içimizden örnekler vermek istiyorum. Düzenli olarak antrenmanlara katılan hatta fazlasıyla katılıp oğluyla gelen, hem oyun ortasında ‘Anne, Anne’ diye salonu inleten oğluna hem de oyuna yetebilen Ayşegül ablamız... İsteyince yapılabiliyor muşun en güzel örneği. Engelli voleybol ile tanışıp hayata farklı bir bakış açısı kazanan Fadime ablamız… Bir de Selma ablamız var biz ona ihtiyar diyorduk ama ihtiyarımızın maşallahı var. Zekasıyla oyunculuğuyla gençlere örnek. Selma ablamız ocak ayında Aksaray’da düzenlenen OTURARAK VOLEYBOL KADIN MİLLİ TAKIM KAMPINA DAVET EDİLDİ.
Gördük ki elimizin hamuruyla toplara da karışabildik, deplasman yollarında turnuvalara da… 5 yıldır elimizin hamuru uzun turnuva yollarında bize de öyle iyi geldi ki önden arkaya doğru uzatılan pasta böreklerinde tadı damaklarda kaldı.
Elimizin hamuruyla daha büyük başarılara…